Osmanlı döneminde; Kaçırma yoluyla kölelik hukuken yasak olmasına rağmen, insanlar kaçırılarak esir pazarlarında satılırlardı. Kaçırma yoluyla köleleştirmenin cezası ölüm olmasına rağmen bu olayın önüne geçilememişti. Kaçırılma yoluyla kölenin kaynağını başlıca üç bölge oluşturuyordu..;

1)    Macaristan, Eflak, Boğdan, Rusya, Polonya ve Ukrayna.
2)    Kafkasya
3)    Afrika

İzmir ve civarındaki köylerde bulunan Afrika kökenlilerin bir kısmının, zenci köle olduğu, 1869- 1876 yıları arasında, Afrika’dan Batı Anadolu’ya tarım alanlarında çalıştırılmak üzere “13.500” köle getirildiği biliniyordu. İthal edilen köleler arasında çok sayıda erkek vardı. Tüm Osmanlı köleleri ev kölesi değildi ve başka işlerde çalıştırılma olasılığına da hep vardı. 1882'de, Osmanlı İmparatorluğunda zenci köle ticaretinin yasaklanmasına dair “Şura-yı Devlet Tanzimat Dairesi” tarafından 13 maddelik bir lahiya hazırlandı. Osmanlı’da 1857’de zenci köle ticareti kaldırıldığı için, yasağa aykırı olarak alınıp satılan bütün zenciler hükümet nezdinde özgürdü ve kimin elinde olursa olsun, hükümete başvuran kölelerin eline “hürriyetnameler” veriliyordu.

19. yüz yılda Afrika’da Bornu emirliğinden (Nijerya) alınıp köle tacirleri tarafından İstanbul’a getirilerek satılan bir kadının torunuydu. Bu kadının ismi bilinmemektedir, fakat kızı Zenciye Emine'dir. Zenciye Emine Hanım. Ali Bey diye bilinen bir kişi ile evlenmiştir. Evliklerinden 3 çocukları olmuştur. Bunlardan en büyüğü 1893 doğumlu Ahmet Ali Bey'dir. Arap Ahmet olarak tanınan “Ahmet Ali”, 1904'te Haddehane Mektebi’ne girdi, dörtyıl sonra ; Mülâzım-ı evvel yani üsteğmen oldu. 25 Haziran 1914'te Yeşilköy'de kurulan Deniz Tayyare Mektebi'ne gitti ve orada Osmanlı Deniz Kuvvetleri'nin bir üyesi oldu.

Kasım 1916’da da dünyanın ilk siyahi pilotu oldarak tarihe geçti. İngiliz ve Amerikan ordularında ikinci dünya savaşına kadar siyahilerin pilot olması yasak iken önce Osmanlı ordusunda daha sonra da Türk ordusunda görev yapan dünyanın ilk siyahi pilotu Arap Ahmet'tir

"Arap" lakaplı siyah tenli “Vahap Özaltay” (1908–1965), Altay Kulübü'nün kayıtlarına göre 14 yaşında babasının tayini sonrası İzmir'e geldi. İzmirde  futbola başladı. Altay'ın kuruluş yıllarının en önemli isimlerinden olan genç futbolcu, Soyadı Kanunu çıktıktan sonra takımına olan bağlılığını “Özaltay” soyadını alarak gösterdi. Kısa zamanda İzmir'in iftiharı olan Vahap Özaltay, Altay'ın zaferlerinde başrol oynamaya başladı. O aynı zamanda “Türkiye'de profesyonel olan ilk zenci futbolcu” olarak tarihe geçti.

İzmir Salihli de, tarlalarda zenci köle olarak çalışan genç bir zenci köle olan  “Arap Davud”  Bu zorlu zamanlar sırasında oldukça çalkantılı bir dönemde yaşamaktadır. Osmanlı askeri olarak görev yapmış, dünya savaşı nihayetinde İzmir’e dönmüş, önceleri şehrin en hareketli yeri olan liman bölgesinde, beden  işçiliği  yapan, daha sonra bir vesile ile tanıştığı Söz konusu dönemin  ünlü simalarından Şirinyer (Kızılçullu) semtinde oldukça tanınan bir Jokey olan, ilk lisansiyer Türk Jokeyimiz  “Koşucu Bekir” efendinin, destekleri ile Kızılçullu yarış yerine gelerek  Atçılık ve Jokeylikle tanışmıştır.

Levanten ailelere ait olan  ahırlarda seyislik yapan “Arap Davud” daha sonraları. Atletik yapısı ve fiziğinin de, uygunluğu nedeni ile İdman Jokeyliği yapmış. “Koşucu Bekir efendi”nin de, öğretileri ile bu meslekte, giderek aranan bir isim haline gelmiştir. 1922’de İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşu ve 1923 yılında Cumhuriyetin ilanı sonrasında. İzmirli atçıların yeniden yarış alanına dönmesi ile kendisine gösterilen  yakınlık artmış “Arap Davud” bundan sonra Kılızçullu’da yapılan yarışlarda at binmeye başlamış azımsanmayacak sayıda yarış kazanarak dikkatleri üzerine çekmiştir.

Kızılçullu'da başlayan bu macerasında sonradan, yarışlarda JOKEY’likte, çok akıllı at binişi, hırsı, gücü ile bir çok başarıya ulaşmıştır. Döneminin ünlü Jokeylerinden; Arap Davud Ülkemizin en önemli yarışlarında, at binmiş ve büyük başarılar kazanmıştır. Kölelikten gelen ünlü Jokey “Arap Davud” un, gösterdiği en önemli başarılar arasında sayılabilecek; 1937 yılında “TAŞPINAR” sonrasında ise;  1944 yılında “TOROS”  isimli safkanlarla, ülkemizin en önemli klasiği olan;  Atçılığımızın DERBY’si olarak bilinen GAZİ Koşusunu iki kez kazanmış olması bu araştırmamızdaki gerçekten önemli notlardandır ! Arap Davud’ (Davud Akdı ) kendisi gibi ünlü Şampiyon Jokeylerimizden;  “İMPARATOR” lakaplı Süleyman Akdı’nın, Babasıdır.

Bilinen lakabı;  İMPARATOR

Yarış bindiği yıllarda hep liste başı olmuş gerçek bir Şampiyon Jokey dir!. Babasından gelen, gen yapısındaki güçlü adale yapısını, beyni ile bir leştirmiş yarış içinde hem gücünü hemde aklını kullanarak inanılmaz yarışlar kazanmış. Ülkemizi Asya ve Avrupa’da temsil etmiş. Özellikle at bindiği Almanya da oldukça önemli yarışlarda, başarılar kazanmıştır. Ülkemizde kazanmadığı klasik koşu kalmayan bu “Büyük şampiyon  Jokeyimiz”  Babası gibi ülkemizin en önemli klasiği olan DERBY koşumuz Gazi koşularında yine babası gibi iki kez ŞAMPİYON olmuştur..  Hatice Celaloğlu nun “CİHANGİR HARMONY”  isimli safkanı ile 1978 yılında olmak üzere babasından (41) yıl sonra bu önemli yarışı kazanmıştır. Ünlü Şampiyon Jokeyimiz  “Süleyman Akdı”  babasının yolundan gitmeye devam etmiş ; 1992 Yılında; Sedat Özcan beyin safkanı “PRESTİGE”  isimli safkanı ile bu önemli yarışı ikinci kez kazanmayı başarmıştır..

Baba oğul JOKEY’ler ve bir ülkenin DERBY koşusunu üstelikte 2’şer kez kazanıyorlar. Bu konuda yaptığımız araştırmada. Dünya üzerinde şimdiye kadar böyle bir başarıya rastlamadık!. Kölelikten gelen ve at yarışı pistlerinde fırtına gibi esen atçılık tarihimize geçmiş olan. Baba oğul; (AKDI)’ları saygı ile selamlıyoruz!.. Şampiyon Jokey  Süleyman Akdı günümüz İstanbul’unda, atçılık camiası içinde kalmış ve halen Veliefendi Hipodromunda antrenörlük yapmaktadır. Ayrıca yine günümüzde Arap Davud’un ortanca oğlu kendi adını verdiği “Davut Akdı” ise faal jokeylik hayatı sonrasında halen apranti eğitim okulunda, yöneticilik ve öğretmenlik yapmaktadır

Dursune Şirin (Sinema oyuncusu) 
İbrahim Şirin (Klasik Türk Müziği yorumcusu, tiyatro oyuncusu) 
Ahmet Kostarika (Sinema oyuncusu)
Danyal Topatan (Sinema oyuncusu)
Kuzgun Acar   (Heykeltraş) 
Mustafa Olpak(Yazar) 
Esmeray          (Müzisyen) 
Hadi Türkmen (Türkiye Futbol Federasyonu eski Asbaşkanı) 
Sait Sökmen   (Koreograf) 
Melis Sökmen (Müzisyen) 
Cenk Sökmen (Müzisyen) 
Sibel Sürel      (Balerin) 
Mansur Ark     (Müzisyen) 
Tuğçe Güder   (Model, oyuncu

Araştırma; “Hakan Demirci“