Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk Atçılığına Armağanı

Yıl 1932 aylardan Mayıs'tır. Dolmabahçe sarayında kamelyada oturan Gazi Mustafa Kemal Atatürk Oldukça düşüncelidir.

Mavi gözleri yine, çakmak çakmak olmuştur. Sabah kahvesinden son bir yudum daha alırken, elindeki yabancı Gazeteyi sehpanın üzerine bırakıp, bir aslan yelesi gibi olan sarı saçlarını eliyle geriye yatırıp, yaveri Salih Bozok'beye seslenir;

Salih gel hele çocuk, bu atı buldur bana. Bir heyet teşkil edilsin, bu at ne yapılıp edilip getirilsin Ülkemize, onunla yeniden Atçılığımızın temelini atalım.

En kısa zamanda ulu önderimizin istediği heyet teşkil edildi ve Nurettin Aral, Selahattin Batu ve İhsan Aksun beylerden oluşan bu heyet Suriye ve Irak’ta araştırmalara başladı.

2 Yıl Süren Araştırmalardan Sonra

Dönemin en ünlü at simsarlarının da, bu ekiple çalışmaları sonrasında 1934 yılının Şubat ayında Irak’ta bir maden ocağında yük hayvanı olarak kullanılan bu eski şampiyon yarış atı bulundu.

Atın sahibesi olan bayan atçı Bombay’da yaptığı son yarışında geçilen bu safkanı cezalandırmak için yarışlardan çekmiş ve maden ocağında çalıştırılmaya başlamıştı.

Yarış koştuğu yıllarda adı Veliaht olarak bilinen bu şampiyon safkan Arap atının sahibi ile yapılan görüşmeler sonrasında, yarış koşmamak şartı ile Veliaht bin bir güçlük ile satın alınarak ülkemize getirilmiş ve Türk Arap atçılığına uzun yıllar hizmet etmiştir.

Yetiştiriciliğimizin temel taşlarından olan bu safkan birçok şampiyon safkanın yetişmesinde baba kan hattı olarak büyük faydalar sağlamıştır.

Şampiyonun Hara Hayatı

1928 Doğumlu olan Veliaht’ın ülkemizdeki hara adı SA’D olmuştur. Anası; Ümü kümeyletül Sa’de / Babası; Ebu Küheyletül olarak kayıtlarda gözükmektedir.

1934 yılında ülkemize getirilen bu safkan 1950 yılına kadar 147 tay vermiş bu taylardan birçoğu şampiyon olmuş ve ülke atçılığına yeni nesiller kazandırmıştır.

Yarış koştuğu zamanlarda, önde tempo yarışları yaparak rakiplerine hiç şans tanımayan bu safkan Arap atı Yarış hayatı boyunca bir kere geçilmiştir. İşte o geçildiği yarışta Bombay’da katıldığı son yarışında Jokey hatası ile rakibine son anda mağlup olmuştur.

Yakın tarihlerde ülkemizde büyük başarılar elde etmiş olan Kafkaslı ve Turbo isimli safkanlarda Baba Sa’d adı ile bilinen Veliaht’ın soy zincirindendir.

ATATÜRK’ÜN YÜKSEK YARIŞ ve ISLAH ENCÜMENİ’Nİ KURMASI

1926 senesinde “Yüksek Yarış ve Islah Encümeni”nin kurulması ile Türkiye’de Atatürk’ün yarışçılıkla ilgisinin ne boyutta olduğunu gösteren bir diğer önemli örnektir. Yüksek Yarış ve Islah Encümeni’nin kurulması ile At yarışları tek bir otoritenin yönetimine girmiş oldu.

Encümenin Genel Sekreteri olan Atıf Esenbel, başta İsmet Paşa olmak üzere bu işin özelliklerini çok iyi bilen kişilere danışarak, Ulu Önder’in adına en yüksek ikramiyeli bir koşu düzenlenmesine karar verildi. 1927’de “Gazi Koşusu”nun programa alınmasıyla İlk Gazi Koşusu yaş sınırlaması olmadan İngiliz atlarına mahsus bir koşu olarak şimdiki Tandoğan meydanına yakın bir yerde olan spor tesislerinde yapıldı. Gazi Koşusu ilk defa 10 Haziran 1927 yılında 2000 metre mesafede tertiplendi.

1920 senesinde Yunanlıların ileri bir harekete geçtiği ve Uşak’a girdiği sırada, Mustafa Kemal Paşa Ankara’da at yarışları yapılmasını emreder. Paşa bu kararı savaş durumundaki ülkemizin vatandaşlarının bir nebzede savaşın stresinden uzaklaştırmak için vermiştir. Ve Mustafa Kemal Paşa bu yarışlar için müşterek bahis komitesinin de kurulmasını ister.

1932 yılında boş bir arazi olan yere hipodrom dahil bir spor kompleksi yapılması emreden Atatürk, 1936 yılında açılış günü hipodromda bazı eksikler olduğunu öğrenir ve bu ilk açılışa gelmez. Ankara 19 Mayıs Stadyumu’nun yanında inşa edilen Ankara Şehir Hipodromu’nda kez. Atatürk eksiklerin tamamlanmasının ardından hipodroma Sonbahar Yarışları münasebetiyle gelir

İlk Gazi Koşusu’nu Hacı Bekirzade Ali Muhittin Bey’in sahibi olduğu Neriman adlı Safkan İngiliz kısrağı Jokeyi İhsan Atçı ile kazanmıştı.

1928 yılında yaşa göre siklet esasıyla açık koşu olarak tertip edilen Gazi Koşusu, 1932 yılında Türkiye’de doğmuş 3 yaşlı safkan İngiliz taylarına mahsus olarak 2400 m. mesafeli ve toplam ikramiyesi de 5.000 TL olarak düzenlenir.

Pin It