1. İnönü savaşının nihayetinde Türk ve Yunan orduları savaşın bitiminde birbirinden habersiz olarak karşılaşır.

O kadar yorgundurlar ki askerler gecenin karanlığında birbirlerini tanımazlar bile. Türk ordusundaki Süvari Birliği’ndeki bu hayvanlar düşmanı geçerken tanımıştır. Siz daha iyi bilirsiniz kişnemesi, geri çekilmesi, durması, başını sallaması gibi daha birçok vasıfları olan bu hayvanlar Askerlerimize en büyük yardımı yapmışlardır.

Kurtuluş Savaşı sırasında da Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da, İnönü savaşlarında bir insandan kıymetlidir at.

Niçin? At hem taşıyıcıdır, hem çekicidir, hem yönlendiricidir, hem koruyucudur, hem kollayıcıdır, hem de ısıtıcıdır. Atatürk’ün bu hayvanı sevmemesi düşünülemez ve ilgi ve hayranlık duyduğu hayvanlardır Atlar. Bunun yanı sıra çok yakın arkadaşı Fikriye hanıma ilk hediyesi attır ve bu atın adı Zafer’dir…

Mustafa Kemâl Paşa’nın 15 Aralık 1922 günü Ankara’dan Lâtife Hanım’a armağan olarak gönderdiği at

19 Mayıs 1919 günü Mustafa Kemal Bandırma vapuruyla Karadeniz’in o dalgalı sularına doğru yola çıkarken yanında 18 tane arkadaşı vardır. Bandırma vapurundaki bu yolculuğa 2 at ve 7 koyun da iştirak etmiştir. O zaman bu gizlidir. Ne padişahın ne damat Ferit’in hiç kimsenin bunlardan haberi yoktur. çok sıkıntılı bir durum olursa, açıkta kalırlarsa koyunlar onun için alınmıştır. Atlar da Sinop’a gelindiğinde şayet Mustafa Kemal’e karşı bir suikast veya faaliyette bulunacak olurlarsa, bu atlardan istifade edeceklerdi.

Atatürk, “Ben askerliğin her şeyden ziyade sanatkârlığını severim.” dediği yıllarda, Enver Paşa ile at sırtında. Sanıyoruz ki bu fotoğraf Atatürk’ün at sırtında çekilen ilk fotoğrafı. Trablusgarp, 1912

Latife hanımla da evlendiği zaman ilk hediyesi attır. Hatta bu atların İzmir’e gidişini de Mustafa Kemal’in yaveri Salih Bozok sağlamıştır. Ve herkesin bildiği gibi üzerine titrediği en çok değer verdiği atının ismi de Sakarya’dır.

Mustafa Kemal Bey Libya’da.

Kurtuluş savaşı sırasında, atın çok büyük faydaları olmuş. Taşımasıyla faydası olmuştur. Yol gösterici özellikleriyle de hem kendisini hem de üstündekini en güvenli şekilde gideceği yere götürmek üzere eğitimlidir. Nasıl gidileceğini öğrendiyse mutlaka oradan gider.  Kurtuluş Savaşı Yaz, kış tam 3,5 sene sürmüş. Bu asil hayvan o soğuk günlerde, askerlerimizi nefesiyle vücutlarıyla ısıtmış. Atın dışkısı bile kurutulup yakılmış ve ısınmak için kullanılmış. Bu hayvanın sadece Mustafa Kemal değil, aklı başında herkes tarafından sevilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Kurtuluş savaşının kazanılmasında atın payı çok büyüktür.

16’ncı Kolordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa, Bitlis’de at üzerinde teftişe giderken, 16 Kasım 1916

Sadece atla kendisi ilgilenmemiştir. çevresindeki arkadaşlarını da yönlendirmiştir. Mesela İsmet Paşa da ata çok düşkündür. Hatta Çankaya Köşkü bahçesinde atla uzun gezintileri olduğu söylenir. Salih Bozok, Kılıç Ali, Şükrü Kaya, Kazım Özalp gibi birçok arkadaşı ve dostunun atlara düşkün olması bu yüzdendir.

Mustafa Kemal Paşa birlikleri teftiş ediyor.

11 Kasım 1921 Mustafa Kemal şeref locasında Mareşal Fevzi çakmak  ve yabancı devlet temsilcileriyle at yarışlarını izlerken Atatürk akla ve mantığa uygun bir şeyi sevip beğendiği zaman etrafındakilere de aşılardı. Onların da o nimetlere değer verip, onlardan faydalanmalarını sağlardı.

Yunus Nadi’ye imzaladığı fotoğrafında, Paşa bu kez Diyarbakır’da. 1917

Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Atatürk Orman Çiftliği kurulmuştur. Buranın kurulması sadece çiftlik amaçlı değildir. O zaman buraya birçok hayvan alındı ve çiftliğin içinde Ankara Hayvanat Bahçesi kuruldu. Burada atlarında yetiştirildiği bir yer vardı. Daha sonra buranın yönetimini Atatürk’ün manevi kızı Ülkü hanım devralmıştı. O da ata çok düşkündü ve benim arkadaşımdı. Benim onu ziyaretim sırasında çok bakımlı sağlıklı atlar vardı. Bu da gösteriyor ki Atatürk sadece insana değil ona faydalı olabilecek her canlıya çok kıymet vermiştir. Bu bir hayvan olabilir, çiçek olabilir, ağaç olabilir …

İçişleri Bakanı Şükrü Kaya zamanında, Ulus’tan Çankaya’ya yeni yol yapılırken 3-4 tane çok büyük ve yaşlı ağaç var. Yolun genişletilmesi için ağaçların kesilmesi gerekiyor ve hatta bir tanesi de kesiliyor. Mustafa Kemal’in ağaç kesildikten sonra bu işten haberi oluyor. Ve Şükrü beye haber göndererek ; ”çocuk, o 3 ağaçta kalacak kesilmeyecek, ne yaparsanız yapın” diye talimat veriyor. Ağaçlardan biri Kuğulu Park’ın dibindeki ağaçtır. Onun içindir ki bu üç ağaç yüzünden Çankaya’ya kavisli bir yol ile çıkılır.

Bu yazılı aktarımlar kitaplarında yer alan anlatımlarda olduğu gibi Eriş ÜLGER in, Atatürk’ün yarış sevgisi hakkındaki anlatımlarından ve röportajlarından bazı detay alıntılardır…

 

Pin It