Bir yarışsever altılı ganyan oynar... 5 koşuyu doğru bilir, sonuncuda takılır. Ama son koşuyu kazanan at dopingli çıkar. Kendi oynadığı at birinci ilan edilince yarışsever ikramiye için başvurur. Ancak alamayınca yargıya gider. Bakın neler olur... 

At yarışlarına ilgi duyan çok. Öyle olunca da büyük bir sektör haline gelmiş. Sadece bizde mi? Dünyada at yarışı deyince akla ilk akla gelenler, Kentucky Derbisi, Dubai Dünya Kupası, İngiliz Kraliyet Koşusu.

Büyük ve ünlü at yarışları ‘görmek ve görünmek’ isteyenler için de ziyaret edilen etkinlikler. Pistlerde atlar yarışırken, pist dışında da ziyaretçiler neredeyse şıklık yarışına girerler.

Yarış olunca, bahis de olur. Yarışı kazanan organizatörlerin koyduğu ödülü alır, hangi atın kazanacağını bilen de yarış oyunu oynatan kurumun koyduğu ödülü alır. At, yarışı kazanmakla sadece sahibine ve jokeyine kazandırmaz, kazanacağını tahmin edip o at üzerine bahis oynayana da kazandırır. Rekabet büyük... Öyle olunca ‘şeytana uyup’ hileli yollara başvuran da olur.

Şans tekrar güler

Yarışı kazanan at dopingli çıkarsa, atın dopingli olduğunu bilmeleri mümkün olmayan yarışseverlerin ikramiyeleri de mi dopingli olacak?

Bir yarışsever, Veliefendi Hipodromu’nda yapılan yarışlara gider ve heyecanına yenik düşüp, altılı ganyan oynar. İlk beş ayaktaki birincilerin hepsini bilir. Altıncı koşuda heyecan doruktadır. Yarış başlar. Ama maalesef son koşuyu bilememiştir, o ikinci gelen Pagan Beyi isimli ata oynamıştır.

Fakat o da nesi! Koşuda birinci gelen atın dopingli olduğu gerekçesiyle birinciliği elinden alınır ve Komiserler Kurulu kararı ile Pagan Beyi isimli at birinci ilan edilir. Yarışseverimizin şans yine yanına gelmiştir.

Temyize gider...

Ama bizim yarışseverin şansı, biraz şanssız bir “şans”. Çünkü altı koşunun altısını da bildiğini iddia etmesine rağmen, yarışı organize den Türkiye Jokey Kulübü, altılı ganyan ödülünü vermez. Yarışsever soluğu mahkemede alır.

Mahkeme, At yarışı Müşterek Bahisler Yönetmeliği’nin 4’üncü maddesinde, “koşu gününden sonra herhangi bir nedenle koşu neticelerinin değiştirilmiş olması, müşterek bahis yönünden koşu gününde ilan edilen koşu neticelerini ve parasal sonuçları değiştirmez ve bu hususta bir hak talebinde bulunulamaz” dediği için davayı reddeder.

Mahkemeye göre birinci gelen atın dopingli çıkması nedeniyle ikinci gelen atın birinci ilan edilmesi, bahisler yönünden sıralamanın ve parasal sonuçların da değiştirilmesini gerektirmez. Yarışsever mahkeme kararını temyiz eder...

Yarışsever lehine bozuldu

Uyuşmazlık Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin önüne gelir. Daire, gerçekten de altıncı koşuda Mungan Dağ isimli atın birinci geldiğini, ancak dopingli çıktığının tespiti üzerine Komiserler Kurulu’nun derece değişikliği yaparak, ikinci olan Pagan Beyi isimli atı birinci ilan ettiğini tespit eder.

Yargıtay, gerekiyorsa yarış sonucunun değiştirilmesine yetki veren tüzük kuralına göre sonucun değişmesine rağmen, değişen sonuca göre parasal neticenin, yani ikramiyenin değişmemesinin çelişik olduğuna karar verir. Başka bir deyişle, koşu neticesinin değiştiği tespit edildiği halde somut ve hukuki duruma rağmen parasal sonucunda da değişmeyeceğinin kabulü, açıkça çelişki oluşturur.

Yönetmeliğin ilgili maddesi, dopingli at yönünden sonuç doğurmalı, iyiniyetli bahsi oynayıcı yönünden de olumsuz sonuç doğurması, davalı tarafın sebepsiz zenginleşmesine yol açar, diyerek mahkeme kararını yarışsever lehine bozar. Yarışsever kazandığı altılı ganyan ikramiyesini alabilir.

Yargıtay’ın kararı ne anlama geliyor?

Eğer bahis oynanan bir yarışın sonucu, doping, kurallara uyumama, hile ya da hangi sebeple olursa olsun sonradan iptal edilirse, bu iptal bahis oynayanlar bakımından da parasal sonuç doğurmalıdır. Böylece, bahis oynadığı ve ikinci gelen kişi, bahsi oynadığı yarışın birincisi değiştirilir ve ikincisi gelen birinci ilan edilirse, sonucu bilmiş gibi ikramiye almalıdır, sonucuna varılmış olur.

Kime rücu eder?

Peki bu durumda iyiniyetli olarak, örneğin birinci gelen atın dopingli olduğunu bilmeden bahis oynamış kişi aldığı ikramiyeyi geri mi verecek? Bence hayır. Bir bahisçi iyiniyetli olarak girdiği bahis sonucu yarışı kazanmış ve ikramiyeyi almışsa, artık bunu iade etmemelidir.

O zaman bahis organizatörü iki kere ikramiye ödemiş olacak. Tabii ki bu durumda en zararlı çıkan, iki kere ikramiye ödemiş olacağından, bahis organizatörü olacak.

Ama bitmedi! Bahis organizatörü de iki kere ödemiş olduğu ikramiye için, yarışı organize eden kişi veya kuruma rücu edebilecektir.

Çünkü organize ettiği yarışın gereği gibi gerçekleşmesinden, yarışçıların hilesiz ve dopingsiz yapılmasından organizatör sorumludur. Bu sorumluluk hukuki teknik terim olarak bir kusur sorumluluğu olmaktan öte, bir tehlike sorumluluğudur; yarışmalara katılanların doping kullanma tehlikesi. Bahis oynatılan bir yarışı organize eden, yarışan katılanların doping kullanma tehlikesinin sonuçlarını da üstlenmelidir.

Dolayısıyla, yarışı organize eden kurumun izni ile yasal bahis oynanan bir olimpiyat yarışında, Dünya veya Avrupa Şampiyonasında sonradan dopingli olduğu gerekçesiyle şampiyon olanın madalyası geri alınır, ikinci olan şampiyon ilan edilirse, şampiyon ilan edilen kişi için bahse giren, bahis şirketin ikramiyesini talep edebilir. Bahis şirketi ikramiyeyi ödedikten sonra, dopingli yarışmacıyı yarıştıran organizasyonun sorumlusuna rücu edebilir.

Pin It