Hem okul hem tedavi merkezi olan ‘Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu’

Kocaeli Üniversitesi kampüslerinden biri olan Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu hem eğitim veren hem de Hippoterapi yöntemi ile tedavi uygulayan tek okul olarak önemini korumaya devam ediyor. Uzun mücadeleler sonucu şimdi ki düzenine kavuşan okul tek bir müdürle üç kere kuruldu.  

Ayşe Uğuz / ÖZGÜN KOCAELİ GAZETESİ

Kocaeli Üniversitesi Kartepe Atçılık Meslek Yükseokulu, kurulduğu günden bu yana yenilikçi ve bilimsel eğitim vermeye devam ediyor. KOÜ Kartepe Atçılık Meslek Yüksekokulu Müdürü  Dr. Öğretim Üyesi Erdener Balıkçı’nın öncülüğünde hem kendi öğrencilerine hem de Kocaeli’den başlayarak Türkiye’ye fayda sağlayan okul 2002 yılında ilk olarak Kartepe’de bulunan Türkiye Jokey Kulübü’nün içerisinde küçük bir kulübede kuruldu. Küçük bir kulübe içinde eğitime başlayarak sonradan Kartepe’deki bir başka Jokey Kulübünün içinde ve son olarak 2022 yılında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı şimdiki bulunduğu binada kurularak eğitime devam etti. Az sayıda öğrencisiyle kaliteli eğitim vererek yoluna devam eden Atçılık Meslek Yüksekokulu’nun başarıyı yakalamasında ki önemli rolü üstlenen okul müdürü  Dr. Öğretim Üyesi Erdener Balıkçı gazetemize hem okulda verilen eğitimlerden hem de uygulanan Hippoterapi yönteminden bahsetti. Hippoterapi yönteminin ciddi bir uygulama olduğunu söyleyen Balıkçı,‘’Hippoterapi tedavi yöntemi uygulanırken hem çocuğun hem de atın kendini güvende ve huzurda hissetmesi gerekiyor. Bu tedavi yönteminde en önemli şey tedavinin uygulandığı mekandır. Maddi kaygı güdülmeden dikkatli bir şekilde uygulanması gereken yöntemdir’’ dedi

‘’BU YIL EĞİTİME BAŞLAYACAĞIM DEDİM İNANMADILAR’’  

Okulun ilk kurulduğu yıllardan bahseden Balıkçı, ‘’İlk olarak Türkiye Jokey Kulübü, Kocalei Büyükşehir Beledyesi, Kocaeli Üniversitesi olarak üçlü konseyden oluşan bir heyet Atçılık Meslek Yüksekokulu’nun açılması konusunda bir karar aldı. Bu kararın alınmasındaki en önemli neden Türkiye Jokey Kulübü’nün görünüş penceresine bir eğitim penceresi açmaktı. Bu amaçla Türkiye’de ilk Atçılık Meslek Yüksekokulu Kocaeli’de kuruldu. İstanbulda’da da var fakat orası spesifik bir meslek yüksekokulu değil Veterinerlik Sağlık Meslek Yüksekokulu içinde bir program. Ben o süreçlerde yurt dışındaydım. Bir gün bir baktım bana bir yazı gelmiş hiç unutmuyorum tarih 24 Haziran. Yazıda da müdür olarak atandınız yazıyor. Şaşırdım, anlayamadım çünkü Türkiye’de böyle bir okul yok biliyorum. Araştırıyorum, soruşturuyorum hiçbir bilgi yok. Okul yok, eğitim müfredatı yok, eğitimci yok, öğrenci yok. Sonra geldim o zaman Baki Komsuoğlu Rektör dedim hocam ben madem artık müdür oldum ortada okul yok ama ben bu yıl eğitime başlamak istiyorum dedim. Kimse inanmadı bana tamam başlarsın dediler, güldük öyle hep beraber. Çünkü eğitime başlamak için önce bir okul olması gerekiyor. Kazanan öğrenciler, atanan öğretmenler hiçbir şey belli değildi’’ dedi

‘’BU OKULU 3 KERE KURDUM’’

İlk olarak 12 öğrenciyle eğitime başladıklarını söyleyen Balıkçı, ‘’ Okulumuzun yan tarafında bulunan Türkiye Jokey Kulübü’nün içinde küçük bir kulübe vardı. Orada sadece bir veteriner ve bir kedi yaşıyordu. Gittik baktık oraya ne yapabiliriz diye çok küçük bir yerdi ama bir şekilde öğrenci işleri, yönetim, derslik ve lavabo olarak binayı 4’e böldüm. Ardından ek kontenjandan 12 öğrenci alarak ben eğitime başladım. Kasım ayında Baki Hoca’yı aradım öğrenci aldığımı ve derslere başladığımızı söyledim. 20 senedir bu okulun başındayım, azimliydik yaptık hala öyleyiz güzel şeyler başarıyoruz. 20 sene boyunca üç kere kurdum bu okulu en son artık burada devam ediyoruz.’’ Dedi

‘’BİZİM YAPTIĞIMIZ GERÇEK BİR HİPPOTERAPİ’’

Okulun en önemli yaptığı işlerden biri olan ve bu sayede Türkiye’de adını duyurmayı başararak Hippoterapi yöntemi ile tedaviden bahseden Balıkçı, ‘’Biz okulumuzda bazı şeyleri oturttuktan hemen sonra etrafımıza nasıl daha faydalı olabiliriz diye düşünmeye başladık. Benim Tıp Fakültesi’nde öğretim üyesi olmam, burada atların olması, böyle bir alanımızın varlığı gibi durumları birleştirerek 2006 yılında Hippoterapi dediğimiz atla tedavi yöntemini uygulamaya başladık bu okulda. Bu Avrupa’da 5’inci yüzyıllardan bu yana uygulanan bir yöntem fakat Türkiye’de bu kadar bilinmiyordu. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Kartepe Rehabilitasyon Merkezi ile birlikte çalışmaya başladık. Okulumuzun en belirgin özelliği bu tedavi yönteminin aktif olarak yapılması ve eğitiminin veriliyor olması. Okula Bakanlık protokolüyle haftada 2 gün çocuklar gelir. Raporlarını tutarız, çocuk psikiyatristlerinin denetimiyle, doğuştan felçliyse fizik tedavi uzmanlarının gözlemleriyle tedavi ederiz. Atla terapi, serebral palsiden tutun, otistiklere, beyin travmalarına, felçlilere, psikolojik problemleri olan tüm hasta gruplarına ana tedaviyi destekleyici amaçlı başarılı sonuçlar veren yan terapi uygulamasıdır. Sağlıklı bir şekilde uygulandığında sonuçların çok olumlu ve pozitif olduğunu hasta takiplerinden görebilmekteyiz. Üniversite olarak 2006 senesinden bu yana Türkiye'de bu terapiyi ilk uygulayan üniversiteyiz. Önemli olan mutlaka bir hekimin bunu önermesi ve gözlemlemesidir. Çünkü tedavinin yanında uygun değilse hastayı deformasyona da götürebilirsiniz. Bu da kötü bir sonuç getirebilir. Hekim ve terapist işbirliğinde yapılması gereken bir uygulama. Bu tedaviyi sistematik olarak devam ettiririz. Bu yüzden bizim yaptığımız gerçek bir Hippoterapidir.’’   Dedi

‘’MADDİ KAYGIMIZ YOK BU KONUDA ŞEFFAF DAVRANIYORUZ’’

Kimi kurumların bu tedavi yöntemini çıkar maksatlı kullandığı için eleştiren Balıkçı, ‘’Çoğu yerde bu iş sadece maddi kazanç kaynaklı karambole yapılıyor. Bu şekilde bir tedavi yöntemi uygulayacak aileler çocuklarını götürmeden önce mutlaka araştırmaları gerekiyor. Çoğu kurum sadece at binme olarak yapıyor. Bu tedavi sadece at binerek yapılan bir tedavi yöntemi değil. Biz bir hastanın 10 sene boyunca tüm kayıtlarını elimizde tutuyoruz. Aynı zamanda tedavi esnasında gelemeyen aileler için kamera sistemimiz var verdiğimiz linkten çocuklarını seyredebiliyorlar. Bu konuda şeffaf davranıyoruz çünkü bizim maddi bir kazancımız ve kaygımız yok.  Hippoterapi 3-5 gün yapılacak bir şey dedğil uzun yıllar süren bir tedavi yöntemidir. Hippoterapi için buraya gelenlerin bizlere ödemiş olduğu herhangi bir ücret yok sadece fizik tedaviye gittikleri zaman orada ödemiş oldukları işlem ücreti var. Bu okulun kapısından içeri maddi hiçbir şey girmez. Ailelerin bu konuda ciddi araştırma yapmadan çocuklarını götürmemesini rica ediyoruz çünkü uzmanlar tarafından yapılmazsa kötü sonuçlar da doğurabilen bir yöntemdir.’’ Dedi

‘’YENİLİKÇİ OLMAYA VE BİLİMSEL EĞİTİM VERMEYE DEVAM EDİYORUZ’’

Okul için hala devam eden çalışmalarının olup olmadığını sorduğumuzda ‘’tabii ki var bilimsel eğitim bizim için her şeyden önemli’’ diyen Erdener Hoca,  ‘’Eğitim demek o kuruma ciddiyet, bilimsellik, akademik seviye kazandırmak demektir. Biz şu anda Kocaeli Üniversitesi’nin en farklı ve bağımsız kampüsüyüz. İç düzenimiz, çalışma sistemimiz, disiplin yöntemimiz hemen hemen çoğu şeyde bağımsızız. Bunları kendimiz sağlamaya çalışıyoruz. Bu kurduğumuz düzen içerisinde hiç zarar görmedik çok güzel ilerlemeler kaydettik. Okul için yapmış olduğumuz en önemli çalışma Hippoterapi’nin sürdürülebilirliğini sağlamak oldu. Aynı zamanda Türkiye’de ki tüm Atçılık Okullarıyla birleşip bir dergi çıkartmayı düşünüyoruz. Binicilik federasyonunun başkanı değişti mesela tüm atçılık okullarının binicilik federasyonu tarafından akreditelerinin yapılarak bir plan dahilinde kontrol edilmesine çalışıyoruz. Her geçen sene yenilikleri ve oluşan gelişimleri buraya dahil etmeye çalışıyoruz’’ dedi

Muhabir Ayşe Uğuz

Kaynak:

https://www.ozgunkocaeli.com.tr/haber/8234993/hem-okul-hem-tedavi-merkezi-olan-kartepe-atcilik-meslek-yuksekokulu

8 / 10

 

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.

Pin It