Bu dört B'ler birbirini olumlu yada olumsuz etkilemektedir.

Barınma üzere biraz hayal kuralım.
Atımız Ahırda barınmaktadır ve aynı anda ahırın drenajı yoktur havalandırması zayıf ve yeri üstelik karanlıktır.
Şimdi olmayan drenaj tabi ki sıdığın birikmesini yol açar ve atın tırnakların daha kolay çürüyebilmesinin nedenlerdendir. Zayıf olan havalandırmanın etkisi ile ahırda olumsuz gazlar birikmektedir, yaş ve rutubetli ortamına sağ olsun mantar sporları çoğalmaktadır ve atın akciğeri bozulmaktadır. Karanlık ortamlarda Vitamin D üretim için gereken güneş ışı hayvana ulaşamadığı için genel Performansın düşmesiyle beraber cinselliği ve kemik yapı zayıflamaktadır. Bu olumsuzluklar yaşamamak için daha farklı bir bakım gerekmektedir. Daha çok kuru kaba talaş ile eksik drenaj zorunu halledilebilir, ahırın temizlik ama daha zahmetli olacaktır. Hayvanı karanlıkta bırakmamak için günün çoğu dışarıda geçirecektir. Fazla sıdığı önlemek için Rasyonun Proteini azaltılabilir. Bu Biniciliği nasıl etkileyecektir sorarsanız, bozuk akciğer ve çürümüş tırnaklarla nasıl bineceksiniz o zaman beni sormam gerekir.

 

Bakımın başlığının altında birçok nokta birleşmektedir en basit olanı söyleyeyim, Nal çakımı. Yanlış çakılan Nal, tırnağın daralması, kırılması, atın yanlış basması vs. nedeni olabilmektedir. Daha basit bir noktaya düşünürsek, günlük tımarı, tembelliğimizden başka birine bıraktığımız hayal edelim.
Eh arkadaşımız tam karnının altında kolan kayışının geçtiği yeri temizlemeyi unutmuş ve siz hiç kontrol etmeden Eyerini vurmuşsunuz. Kolonu sıkarken at size problem yaratmamışsa ve binerken acayip yürüyüşler ve kıvırmalar da bulunmamışsa bu tembeliğinin sayesinde açtığınız yara sağ olsun bir sonraki gün yapacaktır, sayende bir süre binmekten vazgeçmek zorundasın. Yem miktarı ,at çalışmadığından azaltmak gerekir ve yarayı iltihap kapmasın diye ahırı normalinden daha temiz tutmak zorunda kalacaksın.

 

Beslemeye bakacak olursak bunun oldukça derin ve karmaşık bir konu olduğu göreceksiniz. Mesela en basit şey iyi niyetle biri, atınıza gereğinden fazla yem vermiştir ve hayvan kendini bugün çok iyi hissetmektedir çünkü fazla yemi hareket ile harcamak istemektedir ve bu da tabi sakatlama riskinizi artırmaktadır. Sizinki atının ki. Her neyse yem çok fazla ise ve siz atınız her günkü gibi hareket ettirmiyorsanız ,arpalama riski daha da yüksektir ve atınız fazla şekerlere sağ olsun (atın ölümü arpadan olmasın) tırnaklar kemikten ayrılırsa siz neye bineceksiniz şaşıracaksın.

 

Binicilik sadece birkaç kişi tarafından yapılan bir spor değildir. Dünya çapında milyonlarca insan ata binmektedir veya at ile spor yapmaktadır. Nafile her binici aynı anda antrenör bilgiye sahip olmak zorundadır çünkü bu bilgiye sahip değilse birçok sorunla boğuşmak zorunda kalacaktır. Basit bir çok yerde günlük çalışmanız hatalı olduğunu varsayalım . Binicimiz atı doğru ısıtmadan (yanıltıcı bir kelimedir çünkü vücut ısının yükselmesi sadece bir yan ürünüdür ) ağır bir iş yapmaya kalkışır. Performansını kısıtlamayla beraber esnek olmayan tendonlara yüklenmektedir sonucu her türlü görülen ve görülmeyen kas hazarı oluşmaktadır.
Şimdi, bu defa sadece küçük bir kas yırtığı oluşmuş diyelim ve atınız biraz dinlemekle iyileşebilir. Dinlenirken atı tamamen hareketsiz kalırsa ayaklara su birikmeye başlar ve ikinci sorunumuz hazırdır veya yemi hareket haline göre kısıtlamamışsınız sonucu arpalanma, bağırsak sancısı vb ile uğraşabilirsiniz.

 

BBBB noktalardan herhangi birinde bir yanlışlık olursa öteki noktalarda sorunlar meydana gelmektedir. Bunu önlemek için başka Ülkerlerde olduğu gibi Binici ve Bakıcı aynı kışı olması gerekir.

Pin It