|
AT YARIŞI ÜZERİ AZ FUTBOL.. Genellikle esnaf lokantalarında yaşanan bir şeydir Pilav üzeri az kuru diye dile getirilir bizde istedik ki aralarındaki benzerlikten dolayı bu yazımıza At yarışı üzeri az Futbol ile başlayalım..;
Geçtiğimiz Çarşamba gecesi bir Türk takımı olarak Fenerbahçe Dinamo Kiev ile oynayacağı şampiyonlar ligi ön eleme maçını izlemek istedim.. Geçen maç sonrası bu güzide takımımızın, teknik direktörü maç sonrası yaptığı ilk resmi açıklamada..; (Bu takım ZOR’ gol yer ) gibi bir konuşma yaptığında önce kızmıştım ve kendi kendime iyide bu takım nasıl “GOL” atacak diye düşünmüştüm..
Daha sonra konuyu biraz derinlemesine düşündüğümde. Hoca’yı haklı buldum ! çünkü bir akım öncelikle GOL’ yemez ise oyun içinde kendisi nasıl olsa bir şekilde GOL’ atar diye düşündüm.. Ancak ne yazıkki geçtiğimiz, çarşamba gecesi bu taktik pekte tutmadı ve “Fener Bahçe”miz, bir kere daha şampiyonlar ligi, ön eleme maçında bu kupaya noktayı koydu.. Üzülmemek elde değil ama birde gerçek varki nedense bu takımımız Avrupa kupalarında bir türlü başarılı olamıyor nedense ? Üzüldük umuyoruz bundan sonraki maçlarda daha iyi bir takım izlemek için bizler bekleyeceğiz yapılacak çokta bir şey yok ama sonuçta bu eleme de. Savaş içinde bir ülkenin takımı olan ve her hali ile bunu gördüğümüz tam hazır olmayan ve eksik kadrolu (Dinamo Kiyev)’i yenemiyor isen . Şampiyonlar liğinde. Kimi nasıl yeneceksin ? Neyseki daha sonraki gün önce Konya Spor sonrada Başak şehir ile moralimiz biraz olsun düzeldi ama; NOT; Öyle sanıyorum bu yılda. Türkiye liğlerinde çok değişen bir şey olmayacak!
VURMAK VE KARŞILAMAK Siz hiç gördünüzmü ? Bir Futbol maçında kendi attığı korner vuruşu sonrasında, aynı Futbolcu nun kendi yaptığı ortaya kafa vurduğunu ? Olurmu bu? elbetteki OLMAZ.. Ama geçenlerde elime bir kere daha geçmiş olan bir kitap. Bu satırları yazmama neden oldu. Bakın şimdi anlatacağım olayda bu yapılmış yani bir Futbolcu gitmiş korner atmış ve aynı futbolcu kendi attığı kornere kafayı vurmuş Gol olmuş..
AT’A SENFONİ.. Yıllar önce 1950’li yıllarda sipariş üzerine yazılmış bir kitaptır. Ülkemizdeki atçılığın anlatılmaya çalışıldığı bu kitap. “126” sayfadan ibaret olan ve konu olarak atçılıkla ilgili gibi görünen ancak daha çok söz konusu dönemde buluna bilinen ansiklopedik bilgiler ile birleştirilmiş bu kitapta..; Türk Atçılığı ve gelişimi yada tarihi ile ilgili olan sayfa sayısı ise ancak (30 kadar) ya vardır yada yok. Bu sayfalarda ise inanılmaz Tarihi hatalar yapılmış yada yapılmasına izin verilmiştir.. Kim nasıl izin vermiş? yada bu kitap nasıl olupta atçılığımızda bir milat olarak kabul görmüştur? Bunu anlamak mümkün değil. Ancak görünen odurki yazarın maddi imkansızlıkları yaşadığı bu dönemlerde birileri (N.F Kısa kürek)’e bu ısmarlama kitap karşılığı iyi bir ödeme yapmışki, maddi bakımdan zorda olan yazarda bilerek yada bilmeyerek ! yaşanmış gerçekler dışında bir kiyap kaleme alış. İşte bu kitap içindeki, geçek araştırmalardan birtek alakası olmayan “ 30 sayfalık” anlatımışlık ne yazıkki Türk at yarışı tarihi başlangıcı olarak anlatıla gelmiş yıllarca. Ne yazıkki günümüzde. Bu bildik yanlışlar ile süre gelmekte Türk atçılık tarihi ülkemizdeki at yarışı organizetörü durumundaki bu Kamu yararına kurulmuş KAR’ amacı gütmeyen kurum adına yayınlanmış bu yanlış tarihi bilgiler günümüze kadar gelmiş ve aynı yanlış bilgilerle devam ettiğinden 1950 yılından bu yana ülkemizde yazılmış tüm atçılık araştırma kitaplarıda YANLIŞ’ bilgiler ışığında kaleme alındığı için yanlış olarak devam etmektedir..
DÖNENCE Biz bu konuda yüzlerce yazı yazdık DEVLET’ büyüklerimiz ve “Yüksek Komiserler kurulu” uyaleri ile görüşmelerimizde oldu. Ancak ne yazıkki, söz konusu kurum günümüzde de bu yanlışlara devam etmekte.. Bu kurumun dünyaya açılan penceresi olarak tabir edilen uluslar arası konumdaki “İnternet” sitesinde de, ay nı yanlış bilgiler Tarihimiz isimli sayfada şu an bile yayındadır.. Sözün kısası ne biliyormusunuz? başta sözünü ettiğimiz konu burada aynen beden bulmuş . Yani korner, atan o’ futbolcu. Kendi , ortaladığı topa gelip. Kafayı vurmuş ve gol olmuş..! Olurmu ? olmuş işte..yaşananlar ve kanıtlar ortada 1950 den bu yana yanış belgeler halen aynen yerinde durmakta..İnanılması çok zor ama birde bu kurumun aynı belgeler üzerinden kaleme alınmış bir kitaplığı bile var işin en vahim bölümüde bu çünki ne yazıkki hepsi aynı yanlış belgeler ile yazılmış bu kitapların..
Aslına bakrsanız yapılan yıllar önce de şimdide aynı.. Geçmişte önemli isimlerdeki yazarlara (ısmarlama kitap) yazdıranlar. Bu günlerde ise ya’ maaş’a bağlıyor yada; Reklam desteği adı ile yine birilerine ama bu kez; yazmak için değil.. (yazmamak) üzere bir takım ödemelerde bulunuyor. Çok merak ediyorum ödeme yapılan acaba kaç yazılı basın yada görsel basın yada bireysel kişi vardır söz konusu kurumdan (nema)lanmakta olan..İnanın bu konudaki genel toplam konusunda yapılacak bir inceleme sanırım çok miktardaki harcama ile şekillenecektir bu kurum adına. ŞANSINIZ BOL BAHTINIZAÇIK OLSUN PAZAR İZMİR BANKOM Bundan önceki yarışlarda hep geçemeyeceği rakiplere denk gelen ancak usta ellerde hazırlanan ve izmir pistindeki yarışları hali tatminkan olan Formda safkan RÜZGAR KAAN yarış içinde bir aksilik olmaz ise bu kez kazanmaya oldukça yakındır.BANKO 1.Altılı; 1,3 / 5,8,9 / 5 / 2,3,4,5,6 / 4,6,8 / 2,3,8,12 2.Altılı; 2,3,4,5,6 / 4,6,8 / 2,3,8,12 / 3,5 / 3 / 2,8,7.. |
HER ŞEYİN BEDELİ VARDIR.. GÜN GELİR O’ BEDEL ÖDENİR !
