Sabahın çok erken saatlerinde başlar burada çalışmalar, daha sizler tatlı rüyalar içindeyken saatler...
Uzaktan sesleniyor bakarmısınız "Mahmut Zelyurt" neredesin sen be ağabey...??
Kendine özgü şapkası ile bilinen lakabı ile Hamo ağabey neredesin sen be kardeşim diyor..Daha sabahın ilk ışıklarında !!
Sonra Ergun Ardıç geliyor elinde iki sütlü kahve ile ağabey sen seversin ben geçen pazar son ayakta kazandım biliyormusun kutlama yapalım diyor seninle.
Mehmet Altunbaş ileriden bağırıyor "Neredesin sen be moruk", Bende yapıştırıyorum cevabı "yeter artık, bırak bu işleri de, git evde torunlarını sev" diye.
O güzel gözlü arap atları, Sabahın ilk ışıkları ile birer ejderha kesilen kocaman yapıları ile güzelim İngiliz safkanları ve işte karşınızda yılların eskitemediği Serdar Yıldırım, "Hakan ağabey bende döndüm sahalara at biniyorum ne dersin" diyor?
Ne diyeceğim "Serdarım sen sahada ol, yeter biz seninle çok keyifler yaptık, baboşşum" diyorum. Onlar özlemiş beni çok sağolsunlar da Hiç soruyorlarmı Hakan ağabey özlemedin mi bizi buraları, buranın kokusunu, atları ?
Özlemezmiyim be abim ah özlemezmiyim sizleri burayı hep ama hep çok sevdim bundan sonra yine hepbirlikteyiz diyor bu sabahtan sevgi ve selamlar sunuyorum Şirinyerden..
Hakan Demirci
Serdar Yıldırım
