SİZ NE KADAR SAFKANSINIZ ?
Geçtiğimiz yıllarda televizyonda devam eden bir dizi nedeni ile moda olmuştu'ya halkımız hangi soy zincirinden geldiğini araştırmaya koyulmuş, sonuçta ise olay Osmanlıca arşivlere kadar dayanınca, insanlarımız okuyamadığı bu kaynak yazıları araştırmaktan vazgeçmişti.

İşin aslına bakarsanız bizim halkımızın çoğunluğu için çokta fark etmiyordu bu soy zinciri, olayları falan bizler yüzlerce yıl Laz, Çerkez, Kürt, Türk, Arnavut, Boşnak, Ermeni, Rum, Yahudi bu ülke topraklarında yaşadık ve Çanakkale de yazılacak bir destansı savaşı da bu topraklar için el birliği ile yaptık. Bakmayın siz araştırdığımız soy zinciri hikayelerine bizler gerektiğinde hep ve her zaman tek yürek olmayı becermiş bir millet olduk tarih boyunca..


SAFKAN SEVDA OLURMU ?
Her yazımızda ülkemiz insanları olarak genetik yapımızdan kaynaklanan bir sevda dan söz ederiz Atlar bizim için çok özel varlıklardır hep. Uzak diyarlardan Anadolu topraklarına, üzerinde geldiğimiz yoldaşımız yada kardeşimiz olmuştur bu güzel varlıklar. Çok uzun yollarda eti,sütü ve yünü ile bize hep yararlı olmuştur. Türk atının özelliği kısa bacaklı ve kalın gövdeli olmasıdır ancak bu fiziksel durumu nedeni ile çok hızlı olmasa da savaş alanlarında çok kıvrak ve çabuk hareket etmesi nedeni ile yüz yıllarca savaşçılarımıza da, yoldaş olmuştur bu cana yakın varlıklar. Tarih içerisinde sonradan bir başkalaşım yaşanmıştır. Tıpkı ilk motorlu araçlarda olduğu gibidir aslında durum !


IRKLAR VE DEĞİŞİMLER
Daha konforlusu istenmiş, daha hızlısı tercih nedeni olmuş sonraları.. Bizim can yoldaşlarımız da bizden ve bitip tükenmeyen isteklerimiz nedeni ile az çekmemiş doğrusunu isterseniz. birkaç ırkın karışımı ile pony olmuş küçülmüş,yine bir çok kan hattı karışımı nedeni ile Katana olmuş ve dev'leşmiş.. Gün gelmiş; Arap olmuş güzeller güzelli bir ırkın temsilcisi. Gün gelmiş en az kan karışımı olan inanılmaz güzellikteki bilimsel adı ; (Equus ferus caballus) olan Ahal Teke olarak karşımıza çıkmış.. Ve nihayetinde doğasına geri dönmüş sevdalarımızın safkanları koşmuş, koşmuş..


Bizlerin istekleri nedeni ile At artık yarış için üretilir olunca İşte tam da burada karşımıza iki önemli at türü çıkmış bilimsel adı; Equus ferus callus olan bilinen adı ile (Arap Atı)..Hemen sonrasında ise, bir başka soy olan bilimsel adı ile; Equss ferus callus yani Thoroughbred bizdeki adı ile ; (İngiliz atı) olmuş isimleri..
Şimdi bunca tarif ve kısa bilgi sonrasında, sizler halen bu yazıyı okumaktan sıkılmadınız ise. Sanırım bize de bu yazımıza konu olan olayı açıklamak düşecek;


ZAMAN TÜNELİNDEN GERÇEKLERE YOLCULUK
Şimdi hep birlikte ülkemizdeki atçılığın 1930 ve 1950'li yıllarına bir yolculuğa çıkalım dilerseniz ve bakalım kimler ne kadar SAFKAN' yarışçılık yapmış bu yıllarda;


BİZ SUSARIZ... BELGELER KONUŞUR !

(Tarzan, Tufan, Karasalkım,Gelincik)..

söz konusu dönemlerdeki en güçlü ve ülkemizdeki en iyi Angola yarış atlarıdır !.. Angola mu nedir ? ( Yarım kan ) iyide yasak değil mi bu ülkede Yarım kan at koşmak ? Nasıl olur böyle bir şey ? Valla bizlerde dönemin ve belgelerin yalancısıyız. Elimizdeki belgelerde 1930 ila 1950 arasında ve kısa bir dönemde olsa hemen sonraki yıllarda (1965 yılına kadar ) ülkemizde Angola Arap yetiştirildiğini ( Çifteler Harası ) bu at ırkına ait yarışlar koşulduğunu görmekteyiz..


Söz konusu döneme ait olan sevgi ve rahmet ile andığımız sayın Nimet Üyken büyüğümüze ait; DERBİ at yarışı bülteni yada Dergisindeki yarışçılık haberleri ve dönemin at yarışı bültenleri ile haralarda çekilmiş haber resimleri www.sonduzluk.com adına bizleri bu yolculuğa çıkartmış ve bu konuları da siz değerli okurlarımız ile paylaşmamıza neden olmuştur sevgi ve saygılarımızla..


Hakan Demirci

Pin It